Turquaz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Turquaz

Kuruluş : 08.08.08 20.08
 
AnasayfabayramLatest imagesKayıt OlGiriş yap
Istatistikler
Toplam 94 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: Learned

Kullanıcılarımız toplam 9490 mesaj attılar bunda 1928 konu
En son konular
» Alle bijzondere dingen in de zaanstreek
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeC.tesi 30 Tem. - 0:38 tarafından Misafir

» Obeptoppy
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeCuma 29 Tem. - 11:21 tarafından Misafir

» psikolojk durumunuz nedir?
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimePaz 3 Ocak - 1:23 tarafından 3MO3

» Ayrılık ne kadar yakın?
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeSalı 10 Kas. - 8:56 tarafından Learned

» Bir balodasın forumdan kimleri dansa kaldırırdın ?
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeSalı 10 Kas. - 8:50 tarafından Learned

» SELAMMMM
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeSalı 10 Kas. - 8:20 tarafından Learned

» ~ UnutuLmuş muydum ?.
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeSalı 23 Ara. - 12:33 tarafından KaRa MeLeK

» ademi bu forumdan kim soguttuysa kim sinrlendirdiyse o kişi ademi geri döndürsün
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeSalı 23 Ara. - 12:30 tarafından KaRa MeLeK

» Melekler Bile Aglarmıs Günün Birinde...
Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeCuma 12 Ara. - 21:56 tarafından focusw7


 

 Herşey Kırmızı Bu Akşam..

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
htyCé
Moderatör
Moderatör
htyCé


Kadın
Mesaj Sayısı : 1677
Yaş : 31
Nerden : kaRanLıq*LaR üLkéSi''dén (:
Takma isim : htyCéSu (:
Kayıt tarihi : 27/08/08

Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Empty
MesajKonu: Herşey Kırmızı Bu Akşam..   Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimeÇarş. 26 Kas. - 13:00

Bir akşam kızıllığını yitiriyor dışarıda, bir kadın kırmızı kıyafetleriyle dans ediyor televizyonda. Bir şarap kırmızısı odam bu akşam. Her yerde bir kırmızlık. Nedendir bilinmez ama kırmızılaşıyor hayatım gitgide…


Bir şarap alıyorum, şöyle en kırmızısından, hani birlikte doyumsuzca içtiğimiz, ve gözyaşlarımızı ve mutluluğumuzu ve kahkahalarımızı içine balık niyetine saldığımız, bir sandal olup daha sonra ve kafamız alaçakır bir birliktelikte dönerken dünya misali, oltalarımızın ucuna kurtçuk niyetine umutları takıp ve sallandırıp bir kırmızılığa hayal avladığımız, işte şöyle kan kırmızısından bir şarap…

Bir umut salıyorum şarabın en kırmızı, en derin yerine, şöyle birlikte yan yana uzandığımız bir çimen kırmızılığında, kırmızı bir gökyüzünü kırmızı gözlerle seyrederken, kırmızı bir ev hayal ettiğimiz, işte nasıl söyleyeyim, ellerin ellerimin arasında, gözlerin gözlerimin güdümünde, sen bende ve ben sendeyken kurduğumuz hayallerin anısına sallıyorum işte en dibine…

Bir yudum çekiyorum şöyle en kırmızısından… İçimi yakarcasına ilerliyor damla damla içime. Midemde bir yanma olmuyor nedense. Yanma kalbimde oluyor daha çok. İçtikçe kalbime damla damla kan yerine şarap doluyor. Her nefes alışımda, her kalp çarpıntımda damarlarımda bir yanma, hücrelerimde bir kızarma oluşuyor. Nefes almak hiç bu kadar acı vermez oluyor. Yudum yudum kendimi yitirdiğim bir alkol kırmızısı, bütün özümü boyuyor. Boylu boyunca bütün hücrelerimde bir baş dönmesi baş gösteriyor. Ne yapacağımı şaşırıyorum işte. Ne yapsam saçma, ne yazsam saçma, ne ağlasam, ne ölsem, ne gülsem hepsi saçma oluyor. doya doya sarhoş olabilmek bu kadar pahalıya mal oluyor bu akşam bana. Başım dönmesi gerekirken, etki daha çok kalbime oluyor. ben sabit bir şekilde durabilirken ve hiç içmemişçesine güçlü görünürken ve birileri hala beni hayatta zannederken, benim içim dönüyor sanki. Vücut çeperlerime, bütün iç organlarım çarpıyor, dengem ne kadar yerinde görünsede, içimde fırtınalar kopuyor… Bir çocuk misali kalbim, fırtınada bir yerlere tutunmaya çalışırken ve saklanmışken ciğerlerimin arasına, bir göğüs kafesinde sıkışmış bir kuş misali uçmaya çalışırken böyle bir rüzgarda, bilmezki hapistir aslında bir vücuda ve ne kadar uçarsa çarpacaktır işte bir duvara…

Bir yaş damlıyor sonra gözümden kırmızı… Üstüne yazmaya gerek yok ama yazılası acıları çıkarıyor içimden damla damla. Gözlerimde son kalan boynu bükük ve gözlerinde yaşlı bir sen, iki adım atıp duruyorsun. Geriye dönüp bakamıyorsun işte. Ben gözlerimden akan yaşları kırmızıya boyuyorum. Daha sonra her ağlayışım kırmızı, her yaş biraz sen oluveriyor işte. Gözlerimin önüne perde misali kazıdım gidişini. Her göz kırpışımda karanlıklar olmuyor, göz kapaklarımın altındaki bir kız boynunu eğiyor, ben ağlıyorum, sen gidiyorsun… Derinlerden, içimdeki çocukluğunu yitirmiş, annesi babası olmayan, ve sürekli vücut çeperlerimin içinde tek parça halinde kalmaya çalışan kalbimden geliyor yaşlar. Her daim böyle olmayacak bilirim bir gün gelecek, beyaz bir hayat göreceğim karşımda ve pembeleşecek daha sonra kırmızılarımla birlikte. Anladım ki her şeyin biraz siyahı, biraz, beyazı, biraz kırmızısı varmış. Ama en acı olanı kırmızıymış… Siyah bir şeyi göstermezmiş zaten insana. Gözlerini mimlermiş. Beyaz bir gün ışığı gibi bazen doğarmış gününe insanın. Gözleri kamaşırcasına bakamadığı bir aydınlıkta, bakmak isteyipte göremediği binbir güzellik içinde yaşadığını zannedermiş insan. Kırmızı ise, acı işte… Üzerine konuşmaya gerek olmayan, ama üzerine yazılacak binlerce cümle saklı içinde. Bir acı çekip gözünün önüne, gördüğün herşeyden biraz acı çıkarabilmek, kahkahalarını hıçkırıklarınla karıştırabilmek, gözyaşlarını tebessümüne değdirebilmek misali yaşamak…

Gözlerimdeki yaşlarmıdır hayatımı kırmızılaştıran, yoksa ağladığım için mi böyle oluyor bilinmez ama, şimdi kör olmak istiyorum. “Seni” görememek pahasına, artık “yeter” diyebildiğim bir hayat istiyorum. “Yeter” diyebilmek cesaretini içimde bulmak istiyorum. Ama bulamıyorum…

Gözlerim kan damlıyor, yüreğim damlaya damlaya göl oluyor, bir gölü seyredebilmek keyfini yaşayamadığım bir haftasonunu, kenarında piknik yaparken içimdeki çocuk, topunu suya düşürüyor, gözyaşları önce çimenler, daha sonra gölü kırmızıya boyuyor. Ufuk çizgisinde bir yüz beliriyor sana dair. Gözlerimi gözlerinden alamadığım bir yeşillik uğruna bütün kırmızılıkları sana boyuyorum. Kırmızılar dur derken bana, yeşil bir ışık yanıyor sana gelmeme dair.

Sen, hiç gelemediğim sevgili. Sen, özlemini içimde kırmızılaştırdığım sevgili. Sen, hergün yaş yerine kan ağladığım sevgili. Sen, sevmeyi eskitemediğim, yüzünü içimden silemediğim, uğruna kendimi yitirdiğim sevgili. Nerdesin?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
<<BERNA>>
Admine
Admine
<<BERNA>>


Kadın
Mesaj Sayısı : 2099
Yaş : 33
Nerden : %%!ZM!R%%
Kayıt tarihi : 08/08/08

Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Empty
MesajKonu: Geri: Herşey Kırmızı Bu Akşam..   Herşey Kırmızı Bu Akşam.. Icon_minitimePerş. 27 Kas. - 18:57

emeğine sağlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Herşey Kırmızı Bu Akşam..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Turquaz :: Serbest Mekan :: Şiirler & Hikayeler-
Buraya geçin: