Biraz dikkatli baksaydın gülen gözlerimdeki , ağlayan ben'i görebilirdin. Yada gerçekten sevseydin beni kalbimin çığlıklarını susturabilirdin. Ben senken sen ben olamadın. Izdırabımın sebebi oldu sevgim.
Tükendim
tükettim
hıncımı almak için tekmeler attım sevgiye
kendime
yüreğime ..
Birçok kez hazırladım kalbimi seni unutmak için
ne yaptıysam olmadı
Boyun eğdim varlığınla yaşamaya
Artık özlemiyorum
Dilim söylüyor ama hissetmiyorum. Sevgiyi kandırarak ve gizlenerek yaşıyorum. Daha fazlasını kaldıramayacak kadar yorgunum yada bahaneler buluyorum.
İçim acıyor
Gücüm yetene kadar dayanıyorum. Daha dayanabilirmiyim bilmiyorum. Zaman sığındım kurtuluşum için
yaralanan kalbimi sarmak
biraz olsun hayata bağlanmak
kaybettiğim kendimi bulmak için
Sen benden gittin
ardında bıraktığın beni düşünmeden gittin
Belki yıkıldım
sevgiye güvenimi kaybettim
ama
yürekten sevdim
Şunu bilki terkedenim sen yüreğimi hiç haketmedin...
Yalanmış ne varsa yaşadığımız.
Ne varsa söylediğin, ne varsa hissedilen, her şey yalanmış. Bu kadar geç mi anlamalıydım? Bu kadar çok mu bağlanmış olmalıydım?
Neden en başında değil de şimdi? Ben miydim yüreğine seçtiğin oyuncak?
Kaybolan zamanlar, yitik umutlar gelir mi geri?
Issızdım.
Yapayalnızdım.
Çaresizdim.
Karanlık ve de tükenmiştim gittiğinde. Sustum, söyleyemedim.
İçim ağlıyordu da bir damla gözyaşı dökemedim. “Seviyorum” diyemedim.
Toprağın kokusunu, havanın kokusunu, çiçeklerin kokusunu hepsini bir bir çektim içime bir Senin kokundu bilmediğim.
Alâkadar olmadığım ne varsa bildim. Hepsini ezberledim. Yalnızca Sendin bir kelime edemediğim.
Sesini bilmediğim, yüzünü görmediğim, sadece hayal edebildiğim bir güzelliktin. Dolaşıyordun damarlarımda. Sen sadece kendini anlattığın kadardın.
Bir de Seni içimde büyüttüğüm kadar.
Suskundum.
Tek başınaydım.
Âşıktım.
Yanmış ve de kahrolmuştum gittiğinde.Yaşamak bile istemedim.
Ölmeye de cesaret edemedim.
“Seviyorum” diyemedim.
Dur! deseydim, kal! deseydim kalır mıydın benimle?
Gitme! Desem, dinler miydin beni?
“Sevdim Seni hem de aklının alamayacağı kadar” deseydim inanır mıydın?
Sen de beni en az benim kadar sever miydin? Of! Yanıyor içim.
Sen böyle gitmemeliydin. Hani ben vazgeçilmezindim.
Hani uğrumda her şeyi göze alırdın?
Hani “Çık gel!” desem en uzak yollardan bana varırdın?
Hani imkânsızlık denen bir şey yoktu? Hani seven her engeli aşardı?
Yeminlerin, sözlerin hani? O büyük sevdan nerede hani?
Şaşkındım.
Yıkık ve viraneydim sen gittiğinde.
Gitmezdin! Ya sevseydin ya da yokluğuma dayanamaz gelirdin.
Ama gittin ve ben bakakaldım arkandan.
“Seviyorum” diyemedim.
Yalanların, yanlışların, hataların ve de pişmanlıkların hepsi Senin olsun gelme!
Gittiğin yer, hiç olmadığın dünyamdan daha fazla mutluluk vermeyecek sana bilesin!
Affım yok! Ne sana ne de yaptıklarına.
Vazgeçmiştim.
Rest Çekmiştim.
Savrulmuştum.
Harabe ve yok olmuştum sen gittiğinde.
Yaşamadıklarıma pişmanlık şöyle dursun, yaşadıklarıma lanet olsun.
Geri dönme şansımız olsa belki söylerdim.
Tekbir şey kaldı içimde; “Seviyorum” diyemedim...